The Levant Tahinier: Tarihi Bir Malzeme ve Modern Dokunuşlar
The Levant Tahinier ile: Tarihi Bir Malzeme ve Modern Dokunuşlar Üzerine
5000 yıllık bir malzeme olarak tahin, mutfak kültürünün önemli bir parçası. Şimdiyse dünyaca ünlü şeflerden vegan ve bitki bazlı beslenenlere, birçok kişinin mutfağında tatlılar, salatalar ve diğer pek çok tarife eklenerek ortaya sürprizler çıkaran bir joker! Biz de Dünya’nın ilk ve tek tahin butiği The Levant Tahinier ile, tahinin popülaritesi, tarihi, buluştuğu yeni tatlar ve tabii ki Fişekhane’de yer alan lokasyonları üzerine sohbet ettik.
The Levant Tahinier’i özel kılan en önemli şeylerden biri, niş bir alan seçerek tüm dikkatini özel bir malzemeye yoğunlaştırmış olması. Dünya’nın ilk ve tek tahin butiği olarak tanınmanızla sonuçlanan yolculuktan biraz söz edebilir misiniz? The Levant Tahinier nasıl doğdu?
Uzun süredir içerisinde bulunduğumuz tahin sektöründe Gaziantep’teki fabrikamız ile dünyanın en büyük üreticilerinden birisi haline geldik. Tahinin bizim için ne kadar önemli olduğunu göstermek ve tahinin mutfaktaki kullanım alanının ne kadar geniş olduğunu insanlara göstermek için böyle niş bir projeyi hayata geçirdik.
Tahin esasen 5000 yıllık bir tarihi olan bir malzeme. Tahinin üretim süreci için, geçmişten günümüze, korunmasının önemli olduğunu düşündüğünüz adımlar var mı?
Tahin tamamen susamdan mamül bir ürün. İçerisine başka bir madde girmez. Üretim aşamasında ise biz hala geleneksel yöntem olan taş değirmenler ve kürek ile karıştırma yöntemi kullanıyoruz. Geleneksel yöntemler sayesinde tahinin lezzetinin ve kokusunun korunduğuna inanıyoruz.
Tahin son birkaç yılda dünyanın her yerinden şeflerin ilgisini çekmeye başladı. Pek çok restoran menüsüne tahinli sufle gibi tatlar ekliyor. Sizce bu güncel ilginin nedeni nedir?
Tahinin kullanım alanı Ortadoğu’da yaygın bir durumdaydı. Vegan kültürünün Avrupa’da yaygınlaşmasıyla beraber tahinin kullanım alanı Avrupa’da da artış gösterdi. Vegan beslenmeyi benimseyen insanlar, almaları gereken protein miktarı için hayvansal ürünlere alternatif olarak tahini tercih etmeye ve tahinli salata gibi ürünler yapmaya başladılar.
The Levant Tahinier, tahini hem geleneksel hem de modern lezzetlerle buluşturuyor. Bize menünüzden, bu iki kategoride en çok ilgi gören tatlardan hangilerini önerirsiniz?
Rocher, Black Forest ve Fıstıklı Tart olarak adlandırdığımız tatlılarımız en çok tercih edilenler arasında. Fişekhane The Levant Tahinier sadece menüsüyle değil ambiyansıyla da insanı içine çekiyor. Örneğin; içeri girdiğimizde bizi duvarda dev bir harita karşılıyor.
Mekan tasarımında nasıl bir anlayışla yola çıktınız, hangi hisleri uyandırmayı hedeflediniz?
Mekan tasarımı yapılırken, mekanın yapmaya çalıştığımız şeyi anlatmasını istedik. Susam çiçeğinden akan bir tahin şelalemiz var, apliklerimiz susam başağı şeklinde yani insanlara içeri girdikleri anda The Levant Tahinier tatlarıyla yakaladığımız ambiyansı görsel olarak da hissettirmeyi hedefledik. Örneğin; duvardaki haritamız ise 55.000 parçadan oluşan üzerinde herhangi bir boya kullanılmadan tamamen taşların doğal renklerinden meydana gelen mozaik bir eser. Bunu Gaziantep’te bulunan Zeugma Mozaik Müzesi’nden esinlenerek yaptırdık.
The Levant Tahinier’in güzel yanlarından biri de sizin de menünüzdeki tatlarda kullandığınız tahinden satın almanın mümkün olması.
Bize klasik tahin pekmez ikilinin dışında, evde tahini dahil edebileceğimiz bir tat öneriniz olur mu?
İnsanlar tahini sadece pekmez ile karıştırılarak yenilen bir ürün olarak biliyor. Hatta bal ile karıştırılabileceğini bile bilmeyenler olabiliyor! Biz aslında burada bunun önüne geçmeyi hedefliyoruz; tahin kesinlikle çok yönlü bir malzeme. Tahini evde de pratik bir şekilde; salatalarında, sahine (bal, tereyağı ve tahin ile yapılan bir tatlı) veya tahinli sufle yaparak kullanabilirler.
